KAPATIP GİDECEĞİM BU KURULU. BODRUM’A YERLEŞECEĞİM…

Sitresli, kavgalı ve bol soruşturmalı günlerden sonra, kendi adıma huzurlu bir döneme girmiştim nihayet. Sevdiğim ve yanlış yapmayacağına inandığım bir Başkan ve yine sevdiğim, saydığım arkadaşlarımla birlikte Başkan Yardımcısı olarak Teftiş Kurulununun yönetim kadrosundaydım. Önce vekaleten ve sanırım bir iki ay sonra asaleten oturacağı Başkanlık koltuğunda, Yavuz bey’in ilk ayları, İlhan bey ile ilgili soruşturmalar […]

SÜMEN ALTI EDİLMİŞ BİR KUTU DOLUSU DİLEKÇE…

Yavuz bey, Başkanlığa vekalet etmeye başladığı ilk gün, işe makam odasında yığın yığın duran raporların tamamını, Başkan yardımcılarına havale etmekle başlamış, oda yeniden makam odası görüntüsüne bürünmüştü. İlk icraatlardan bir diğeri de, Hacı Sabri döneminde muvaffak olamadığım odaların tamamına internet bağlantısı sağlanması ile ilgili olacaktı. Her odaya sadece bir hat çektirebilmiştik ama bu bile o […]

GİZEMLİ BİR BULUŞMA… DEMETEVLER METRO İSTASYONU SAAT: 18.30

Değişik bir çalışma  anlayışı vardı Hacı Sabri’nin. Yazılmış raporların tamamını, önemli önemsiz ayrımı yapmadan okumaya çalışıyor, yüzlerce sayfa raporu satır satır okuduktan sonra Başkan yardımcılarına havale ediyordu. Önümüze gelen raporların sayfa kenarlarında kurşum kalemle alınmış notlar, basit toplama işlemlerinin kontrol edildiğine dair çek işaretleri buluyorduk. Hal böyle olunca raporlar odasında birikiyor, düzenlenen raporların incelenip olura […]

O gün Başkanlık makamını terkederken kendi kendime söz verdim.

2003 yılının ilkbaharıydı. Kurul Başkanı Sabri Uyanık makamına çağırarak, beni Başkan yardımcısı olarak görevlendirmek istediğini söyledi. Bir süredir beklediğim bir haberdi bu. Sevinmiştim. Teşekkür ettim. Mevcut yardımcılardan Fatih Köseoğlu görevinden ayrılmış ve Bufalo operasyonunda birlikte çalıştığım dönem arkadaşım Yavuz Yüksel ile yollarımız bir kez daha kesişmişti. Benimle birlikte Başkan yardımcısı olarak görevlendirilen ikinci isim Yavuz […]

Merak etme Faruk abi, ödeyeceğim bu parayı…”

“Merak etme Faruk abi, ödeyeceğim bu parayi…” diye basladim sozlerime. Telefonun diger ucundaki Faruk Fıratoğlu’nun sesi biraz titrek, biraz duyduklarina inanmak istemeyen bir tondaydi. “Nasil?” diyebildi sadece. – “Ben de tam bilmiyorum nasil olacak. Sanirim ben Amerikadan donmeyecegim icin belirli bir sure sonra Bakanlik birinci kefil olarak senden talep edecektir bu parayi.” Bir kac saniye […]