O Sorduğunuz Dosyalar, Bu Oturduğunuz Makam Masasi

Egitim programlarinin arasina serpistirilmis denetimler de yok degildi tabi.  Nitekim 1995 yilinin yaz doneminde bir baska ilki daha yasayacak ve ilk defa heyet baskani olarak gorevlendirilecektim.  Gorevimiz Ordu Bakanlik Il Mudurlugu’nun normal denetimi, heyet uyeleri  donem arkadasim Salih Hartavi ve Kars denetiminden sonra yeterlilik sinavini vererek  mufettis olmus Kerim Bitlislioglu idi.

Normal denetim cercevesinde gordugumuz,  Il Muduru Yilmaz bey ve Mudur Yardimcisi Talat bey in yonetiminde basarili bir takim calismasi veren Ordu Il Mudurlugunun son derece iyi isler yaptigi idi.

Genel olarak sorunsuz bir denetim programi olacakti. Salih bey’in ayni donem olmamizdan kaynakli olsa gerek, heyet baskani olmami pek takmayan ve bunu belli etmeye calisan tavirlari disinda heyet olarak biz de uyumlu calisiyorduk.

Ilk olarak kendisine ayri bir calisma odasi istemisti ki; kurum imkanlarinin elverdigi olcude, bu durum pek yadirganacak birsey degildi. Zira birden fazla mufettisin ayni odada calismasi cok saglikli olmuyordu.  Ilce Mudurluklerinin denetiminde, Ilce muduru ile ilk konusmayi heyet baskani olarak ben yapiyordum. Mudurlugun personel sayisi, hizmet binasinin yeterli olup olmadigi, hizmet goturulen koy sayisi vs. Bu sohbet bittikten sonra, Salih bey sanki konusulanlari hic dinlememis gibi, ayni seyleri, kendisine ozgu konusma tarzi ile her kelimenin arasinda 3-5 saniye duraklayarak, yeniden sormaya basliyordu.

Kendimi donem arkadasima ispat etmek yada heyet baskani olarak bir ustunluk kurmak gibi bir derdim olmadigi icin ses cikarmadim bu tuhaf duruma.

***

Denetimin ilerleyen donemlerinde bir sabah calisma odamizin kapisini actigimizda kapinin altindan atilmis isimsiz bir ihbar mektubunun bizi bekledigini gorduk.

Mektupda ozetle; bir sube mudurunun Ordu nufusuna kayitli olmasina ragmen asaleten  atandigi, bunun mevzuata uygun olmadigi ihbar ediliyordu. Il Mudurlugundeki idarecilerin il muduru ve mudur yardimcisi dahil buyuk  bolumu Ordu nufusuna kayitli idi ancak sadece ihbar edilen sube muduru asaleten atanmis digerleri gorevlerine vekaleten bakiyorlardi.

Mevzuat ise nufuzu 100.000 in altinda olan il ve ilce merkezlerinde o il nufusuna kayitli personelin idareci olarak atanamayacagini hukme bagliyordu.

Ortada mevzuata aykiri bir durumun oldugu acikti ancak sorusturma acilacak yer Il Mudurlugu degil Personel Genel Mudurlugu idi.

Konuyu mufettis arkadaslarimla degerlendirdik ve dilekcenin isim ve imza icermemesini de gozeterek herhangi bir islem yapmamaya karar verdik.

Bir kac gun sonra Il Mudurunu makaminda ziyaret etmis denetim ile ilgili sohbet ediyorduk. Mudur Yardimcisi Talat bey de makamda idi. Bu sikayet dilekseinden de bahsederek Isim ve imza icermemesi sebebiyle dikkate almadigimizi ve bir islem yapmayacagimizi ifade ettim.

Il Muduru Yilmaz bey birden, bizi de sasirtan bir karsilik verdi.

-“O dilekcenin altina ben imzami atarim Mufettis bey.  Cunku iddia edilen sey dogru…”

Beklemedigim bir cevapti bu. Bir kac saniye sessizlik oldu. Sonra:

-“Isterseniz boyle bir dilekce ile ilgili ne yapmamiz gerektigini anlatiyim imzayi ondan sonra atin:  Ilk olarak biz bu dilekceyi Kurul Baskanligina gondermek durumundayiz. Zira konu ile ilgili sorusturma acabimek icin Bakan onayina ihtiyac var. Sayet bu onay verilir ve konuyu bizim incelememiz istenir ise, hangi cercevede inceleyecegimizi de soyliyeyim size;  Ordunun nufusu 100.000 altinda oldugu icin burada nufusa kayitli kisilerin Il Mudurlugunde idareci olmasi mumkun gozukmuyor. Ancak dikkat eilmesi gereken husus, duzenlemenin asaleten yada vekaleten gibi  bir ayrim yapmamis olmasi. Yani bu yetki bize verilir ise duzenleyecegimiz raporda muhtemelen sadece asaleten gorev yapanlarin degil vekaleten bu gorevi yuruten kisilerin de durumlarinin mevzuata uygun olmadigini belirtmek zorundayiz.”

Sohbeti basindan beri sessiz bir sekilde dinleyen Talat bey birden soze atildi.

-“Tamam, ben o dilekcenin altina imza atacagim. Siz de, biz dahil gereken neyse onu yapin…”

Bu defa panik olma sirasi Il Muduru Yilmaz bey’e gelmisti.

-“Dur bi Talat bey. Hemen karar verme. Biz bu durumu birdaha degerlendirelim bence…”

***

Bu defa yeni kurulmus bir ilcede, Kaymakanlik binasinin Ilce Mudurlugumuze ayrilmis 3-4 odasinda calismakta idik. Ben Ilce Mudurunun masasinda calisiyordum, Salih bey  ve Kerim bey ise diger  odalarda.

Ilce Muduru asaleti yeni onaylanmis cok genc bir  veteriner hakimdi ve  memuriyet hayatinin  hemen basinda denetim gecirmek gibi bir talihsizlige isyan ettigi her halinden belli idi. Kendisi ile yapmakta oldugumuz sohbeti Kerim bey’in kolidoru dolduran sinirli sesi boldu. Neye sinirlendigi anlasilmiyordu ama cok sinirlendigi belli idi.

Bir kac dakika sonra elinde bir doya ile odaya girdi.

-“Ustad; ambar kayitlarina gore bir iki ay once yaklasik 500 kilasor alinmis gozukuyor  ama ambar mevcudu “0” … Benzer sekilde cok miktarda deterjan alinmis ama ambarda temizlik malzemesi  falan yok.”

Ilce Muduru ile goz goze geldik. Once bir yutkundu, sonra soyluyup soylememek arasinda gidip gelen bir ses tonu ile;

-“Efendim; o bahsettiginiz dosyalar, su oturdugunuz makam masasi, deterjanlar ise su iki sehba ve kitaplik…”

O yillar devletin kati sekilde tasarruf tedbirleri uyguladigi yillardi ve Basbakanlik genelgesi ile demirbas nitelikli malzeme alimlari yasaklanmisti.  Dolayisiyla Ilce Mudurunun soyledikleri, Basbakanlik genelgesine cok acik sekilde  aykiri bir malzeme aliminin itirafi idi.   Ben ne diyecegimi dusunurken Ilce Muduru devam etti;

-“Efendim, malumunuz ilcemiz yeni kuruldu. Beni  de hic bir tecrubem ve herhangi bir talebim olmamasina ragmen burada Ilce Muduru olarak gorevlendirdiler. Ilceye geldigimde  ne oturacak bir masa ne de Ilce Muduru Makamina yakisir herhangi bir mobilya vardi.  Mal Muduru akil verdi, Kaymakam bey olur dedi. Para olan kalemlerden harcama yapmis gibi gostererek bu makam odasini tefris ettik.”

Ilce Mudurunu disari gondererek, uc mufettis kafa kafaya verdik. Cok acik bir suc olmasina ragmen sorusturma acmak ve Ilce Mudurune caza vermek kimsenin icine sinmeyecekti.

Teftis Kurulu Tuzuk ve Yonetmeliginin, mufettisin gorev, yetki ve sorumluluklarini belirleyen ilgili maddelerine aykiri sekilde, riski kendi uzerimize alarak elestirimizi yazdik;

“Kirtasiye ve temizlik malzemesi alimlarinin ihtiyaclar olcusunde ambarda gereksiz stoklara meydan vermeyecek miktarda yapilmasi…”

***

Unye Ilcesinin denetimini Cuma gunune denk getirmistik.  Salih bey in bu yonde bir talebi olmasa da Kerim Bey ile birlikte hafta sonu deniz keyfi yapmak istiyorduk. Tarim Kredi Kooperatiflerinin tam o yil Ordu Universitesine verdigi ancak henuz teslim islemi yapilmamis, harika bir koyda bulunan tesislerinde yer ayirtmistik.

Ben Kerim bey ile iki yatak odali bir birimi paylasacaktim. Salih bey ayri bir birimde kalacakti. Anahtarlarimizi verirken gorevli ozellikle belirtti. Tesisi devredecekleri icin kapilarin yedek anahtarlarini yaptirmamislardi.

Cumagartesi sabah kahvaltisindan sonra Mayolarimizi odamizda giyinip elimizde havlularimiz ile plaja indik Kerim bey ile. Deniz harikaydi. Bir iki saat yuzup guneslendikten sonra dus almak uzere odamiza giderken Kerim bey gunun bombasini patlatti.

-“Usdat anahtarlari mayomun cebine koymustum. Sanirim denizde yuzerken dusurmusum…”

Genel altında yayınlandı.

Yorum bırakın