Bir Tuhaf Tanişma Hikayesi

Turkiye kazan biz kepce, mufettis yardimcilari olarak bir gorevden digerine kosusturuyor, meslegi yasayarak ogreniyorduk. Diyarbakir Zirai Mucadele Arastirma Enstitusunun normal denetimi bitmis, hemen arkasindan Istanbul Zirai Karantina Mudurlugunun normal denetimi ile gorevlendirilmistim.  Bu defa ustadim Basmufettis Burhan Tekinalp idi. Burhan bey Istanbul bolge mufettisi olarak gorev yapiyor ve Istanbulda ikamet ediyordu.

Bakanligin Sultanahmet semtindeki Marmara denizini tepeden goren tarihi misafirhanesinde yer ayirtmistim. Bu misafirhane tarihi dokusu ve konumu itibariyle Bakanligimizin en kiymetli sosyal tesislerinden biri idi. Malesef son derece yanlis bir karar ve beceriksizlik eseri olarak Buyuk Sehir Belediyesine devredildi. Simdiki durumu nedir bilmiyorum ama son gordugumde Belediyenin tesisi yenileme adina insaat baslattigi, tarihi dokuyu bozdugu gerekcesi ile insaatin durduruldugu ve mekanin tinercilere terkedildigi bilgisini almistim.

Istanbul Zirai Karantina Mudurlugu o yillarda Sultanahmet’e yakin bir noktada, ozellikle ayakkabi imalathanelerinin cokca faaliyet gosterdigi bir sokak arasinda, son derece yetersiz bir binada faaliyet gostermekte idi.

Ustad ile denetimin ilk gunu Kurum Mudurunun odasinda bulustuk ve benim icin supriz olan haberi orada aldim. Ustad gozunden ameliyat olucakti ve goreve devam edemeyecegini soyluyordu. Soyledigi gibi denetimin ucuncu gunu hastaneye yatti ve ameliyat oldu. Ben ise Istanbul Dericilik Arastirma Enstitusunde Sebahattin Yuksel baskanliginda denetim yapan heyete transfer oldum.

Bu kisa gorev ile ilgili aklimda kalanlar mi?

Aksamlari Sultanahmet civarinda birseyler yiyor ve misafirhaneye geciyordum. O yillarda misafirhanelerin her odasinda televizyon bulunmadigi icin birseyler seyretmek ancak misafirhanenin salonunda mumkun oluyordu. Uc aksamdir bu salona her girisimde, bir beyefendiyi onundeki sehbada bir duble raki ve bir kac dilim elma ile buluyordum. Iyi aksamlar afiyet olsun diyor, ondan da nezaketli bir tesekkur aldiktan sonra, sessizce televizyinda hangi kanal acik ise hic konusmadan onu seyrediyorduk.

Ucuncu aksamin sonunda dayanamadim ve  “Efendim tanisalim”  diye soze girdim.

-“Ben Mehmet Akif Bahadir. Tarim Bakanliginda Mufettis Yardimcisi olarak calisiyorum.”

_”Ben Nurettin Bozburun. Ben de ayni Bakanlikta Basmufettisim.”

Yaklasik 6 aydir ayni Kurulun mensubu olarak calistigimiz ustadi tanimak, Istanbulda bir misafirhane salonunda mumkun olmustu.

Heyet degisikliginden hemen once Kurum Mudurune Burhan ustadi hastanede ziyarete gidecegimi soyleyerek arac talep ettim. Birlikte gitmeyi teklif etti ve oyle yaptik. Arac soforune yolumuzun ustunde bir cicekcide durmasini soyledim. Ustada mutavizi bir gecmis olsun cicegi almak istiyordum. Kurum Muduru cicek parasini odemek icin cok israr ettiyse de, bunun dogru olmayacagini soyledim ve odemesine izin vermedim.

Ziyaret sirasinda Burhan Bey Kurum Mudurune donerek;

-“Bu cicegin parasini genc arkadasima odettigini soyleme sakin” dedi.

_”Cok israr ettim efendim ama Mehmet bey izin vermedi odememe.”

Bu defa bana dondu Burhan bey,

-“ Genc adamsin parani harcayacak daha iyi yerler bulabilirsin”

Neticede ogreniyordum… Bu olaydan da usdatlarin her soylediginin benimsenmeyebilecegi dersini cikararak  en kisa denetimimi tamamlamistim.

Genel altında yayınlandı.

Yorum bırakın