İmza Günleri (Küçük Yalanlar)

Male’s hand writing in the document

Kurul Baskani Yusuf Demirel’in en cok tepki ceken uygulamasi hic suphe yok ki, basmufettislerden mufettis yardimcilarina kadar tum personel icin gunde uc imza ile gerceklestirilen  devam izlenim uygulamasi idi.

Bu uygulama, Baskan Yardimcisi Ayhan ATAC tarafindan takip ediliyor ve Sayin ATAC’in kraldan cok kralci yapisi bu uygulamayi oldugundan cok daha sevimsiz bir hale getiriyordu. Baskentte mesai sabah saat 9.00 da basliyordu. Sayet 10 dakikadan fazla gec kalmissaniz imzanizi Ayhan Bey’in odasinda, o gunku ruh haline gore, ya bir ton firca yiyerek ve gec kaldiginiz sure karsiligi saatlik izin formu doldurarak  veya firca ile karisik nasihat dinleyerek imzalamak zorunda kaliyordunuz. Aksamlari  ise ayri bir seramoni Bakanligin diger calisanlarinin gozleri onunde sahneleniyor, saat 6’ya 5 kala odasi merdivenin hemen basinda yer alan santral memuru Ulviye Hanimin odasina konulan imza cizelgeleri, mesaisini bitirmis binadan ayrilan diger bakanlik calisanlarinin saskin bakislari arasinda siraya gecmis basmufettis, mufettis ve mufettis yardimcilari tarafindan imzalanmak zorunda kaliniyordu.

Eminim hemen herkesin bu konuda yasadiklarima benzer bir cok kotu anisi vardir. Ben sadece ikisini aktaracagim.

Bir ogle arasi Kizilay’da isim uzamis ve 15 dakika kadar gec kalmistim ancak  Ayhan Bey’in odasina giderek firca yemek hic icimden gelmiyordu. Sansimi denemeye karar verdim. Zira bazan imza cizelgelerinin kontrol edilmedini biliyordum. Merakli bir bekleyis ile gecen gunun sonunda  tam da dusundugum gibi oldugunu gorup sevindim. Imza hanemde herhangi bir soru isareti falan yoktu. Hem oglen hem aksam imzasini birlikte attim  ve gunu kurtarmis olmanin mutlulugu ile Kuruldan ayrildim.

Suprizin buyugu ise ertesi gun beni bekliyordu. Sabah imzasini atmak icin sayfami cevirdigimde kocaman, kirmizi bir soru isareti ve “goruselim” notunu gordum. Ayhan Bey imzalari kontrol etmis, eksik imzami gormus ama beni denemek adina herhangi bir isaret koymamisti.

Iki dakika sonra odasindaydim. “Dun ogle tatilinde hic disari cikmadim, bu nedenle  ogle imzasini atmayi unutmusum. Bu durumu aksam fark ettim ama boyle basit bir konu icin sizin kiymetli vaktinizi almak istemedim,” dedim…  🙂 Inandi mi? Hic sanmiyorum. Inanmis gorundu sadece ama klasik fircasini atmaktan da geri durmadi.

Bu olaydan bir iki gun sonra bu defa sabah mesaiye gec kalmistim. Kendi kendime kizarak Ayhan Bey’in odasinin yolunu tuttum. Tam kapiyi calip iceri girecektim ki birden kapi acildi ve bagrismalar esliginde rahmetli Seckin Can ve Ayhan Bey odadan disari ciktilar. Bagrismalardan anladigim kadariyla  Seckin Bey de gec kalmisti ve Ayhan Bey fircanin tonunu ayarlarken mufettis yardimcisi ile basmufettisi birbirine karistirmisti. Ikili birbirlerine bagirarak Baskan beyin odasina girdiler. Kapi halen acikti, imza cizelgeleri masanin uzerindeydi ve ben kapinin onundeydim. Siz olsaniz ne yapardiniz bilmem ama ben butun riskleri goze alarak iceri girdim ve imzami attim. Zira, bekledigim takdir de Ayhan Bey’in bu sert tartismanin acisini benden cikaracagina adim gibi emindim.

Genel altında yayınlandı.

Yorum bırakın