Mufettis yardimciligi sinavinin basvurusu posta ile de yapilabildigi halde, icimden bir ses bizzat goturmem gerektigini soyluyordu ve ben bu sesi dinleyip yaklasik 18 saat suren bir yolculuk ile Ankara’ya gelmis Teftis Kurulunun burosunda gerekli belgeleri teslim ediyordum.
Şef Emine hanim ciddi bir yuz ifadesi ile basvurumun Kabul edilemeyecegini zira sinav sartlarindan olan devlet memuriyetinde en az uc yil calisma sartini karsilayamadigimi soyledi.
Ziraat muhendisi olarak 1987 yili Mayis ayinda goreve baslamistim ve icinde bulundugumuz yil 1991 idi. Ancak bu sure icerisinde 8 ay kisa donem askerlik yapmistim ve bu sure calisma suremden cikarilacak olursa 3 ay eksik kaliyordu.
Askerlik suresince ucretsiz izinli sayildigimi dolayisiyla bu surenin hizmet suremden cikarilmasinin dogru olmadigini, sinav ilaninda fiilen calismis olmak gibi bir ibarenin yer almadigini soylediysem de Emine hanimi gecebilmem mumkun olmadi. Sonunda biraz da basindan savmak adina;
– “Ben birsey yapamam, git buro muduru ile konus” dedi.
Buro Muduru Tumer bey’in karsisinda siraladigim gerekceler onun da olumsuz tutumunu degistirmedi ama sanirim israrli itirazlarim biraz kafasini karstirmis olacak ki Emine hanim ile benzer karsiligi verdi;
-“Ben birsey yapamam, git Kurul Baskani ile konus.”
Bu defa bir mufettis yardimcisi adayi icin pek de uygun olmayan bir kiyafet ve 18 saat yol yorgunu yuzum ile Kurul Baskani Yusuf Demirel’in karsisinda idim. Sekreter hanimin actigi kapidan iceri girdigimde, okumakta oldugu yazidan basini kaldirip bana bakmasi bir omur kadar uzun gelmisti. Tum cesaretimi toplayip mumkun oldugu kadar duzgun ve guclu bir ses tonu ile;
_ “Efendim ben Siirt Koy Hizmetleri Il Mudurlugunde Ziraat Muhendisi olarak gorev yapmaktayim. Bakanligimizin 1986 yilinda acmis oldugu sinavi kazanarak 1987 Mayis ayinda basladim bu goreve. Bu sure icerisinde ucretsiz izinli sayilarak 8 ay kisa donem askerlik gorevimi yerine getirdim ve terhis olmami muteakip gorevime devam ettim. ” diye soze basladim. “Acmis oldugunuz mufettis yardimcisi alim sinavina muracaat etmek icin gelmistim ancak gorevli arkadaslar askerlik surem ciktiginda calisma suresi itibariyle uc ay gibi bir surenin eksik kaldigini soyleyerek bas vurumu kabul etmiyorlar. Ilan edilen sinav kosullarinda fiilen calismis olma ibaresi yer almiyor. Dolayisiyla ucretsiz izinli oldugum surenin calisma suremden dusulmesinin dogru olmadigini dusunuyorum. Sayet sinav ilaninda fiilen calismis olmak ibaresi yer alsa idi Siirt’ten buraya kadar bosu bosuna gelmis olmazdim.” seklinde devam ettim. Her vesile ile Siirt’e vurgu yapiyor ve durumu lehime cevirmeye gayret ediyordum. Bu cabam ne kadar etkili oldu bilmiyorum ama Yusuf bey kisa ve net konustu;
-“Git soyle iceriye, kabul etsinler basvurunu…”
İlk raundu kazanmis olmanin sevinci ile Buro Mudurunun odasina yeniden girerken, bu basvuruyu posta ile yapmis olsa idim Emine hanim’i dahi gecemeyecek belgelerimin kisa bir yazi ekinde tarafima iade edilecegini dusunuyor, memuriyet hayatimin geri kalanini gecirecegim kurumun kapisini araladigimi hissediyordum.
O gun icin bilmedigim sey ise; bu kurumun icerisinde benim icin, sadece yeni bir kariyer degil ayni zamanda sevgili esim ve cocuklarimin annesi olacak kisiyi de sakliyor olmasi idi…
